Cemal Kaşıkçı’nın kaybolması,
Suudi Arabistan’ın bir zamanlar
şaşaalı olan veliaht prensini,
küresel parya olmakla tehdit ediyor
Dünya daha onun yaşını bile öğrenmeden önce, Suudi Arabistan’ı yöneten genç adamın şiddet konusunda sıradışı şekilde şansını denediğini gördü. Babası Ocak 2015’de Suudi tahtına oturduğunda; Muhammed Bin Selman, şimdi tüm dünyada bilinen kısaltmasıyla MbS, hiç tanınmayan biriydi. Bu, yaşlı bir kraliyet mensubundan diğerine yapılan rutin bir iktidar aktarımıydı, ta ki Kral Selman otoritesinin devasa bir kısmını oğluna delege edinceye kadar. (MbS) Savunma Bakanı olarak atandıktan sonra iki ay içinde Arap dünyasının zaten en fakir ülkesi olan Yemen’i tarumar eden bir savaş başlattı. 29 yaşını yeni dolduruyordu!
Geçen üç yıldan fazla zaman içerisinde; Yemen’de ölen onbinlerin çekmediği dikkat kırıntısı şimdi -MbS’nin karşı cenahında kendini bulduktan sonra krallıktan kaçan ve bunu söylentiye göre hayatıyla ödeyen Suudi gazeteci- Cemal Kaşıkçı’ya konsantre olmuş durumda. Bu tüyler ürpertici cinayet, veliaht prensi bir nefret objesine dönüştürme gücü taşıyor ve hatta belki de, şımarık bir ABD Başkanı’nın da yardımıyla, kişisel projesine dönüşen Ortadoğu düzenini alaşağı etme riski. Brookings Bilgi Projesi Yöneticisi ve “Krallar ve Başkanlar: FDR’den bu yana Suudi Arabistan ve ABD” kitabının yazarı Bruce Riedel’e göre “Bence MbS’nin imajı geri dönülemez biçimde lekelendi, eğer tamamen dağılmadıysa. Bu olay; onun pervasız, tehlikeli ve cani bir otokrat olarak gerçek yüzünü gösterdi.”…